Şeftali ve Ağzımızın Suyu!..

Şeftali ve Ağzımızın Suyu!

Geçen hafta çok tartışılan bir maç sonrası Kasımpaşa deplasmanından bir puan çıkaran Ç.Rizespor, bu kez evinde transfer döneminde Fenerbahçe tarafından oyuncuları “yağmalanan” Bursaspor karşısında 3-2 kaybederken, maç içinde “top” şansızlığına açık ara kurban gitti ve ligde ilk yenilgisini almış oldu.

Yeşil-mavili takımda bu maç öncesi iki önemli eksik Koray ve Osmane Vıera maç boyunca çok arandı. Özellikle stoper Vıera’nın yerine oynayan Robin Yalçın tutması gereken Çek oyuncu Necid’i üç kere “şeftali kasası” kadar yerde tutmayı beceremeyince bizim adımıza olan oldu.

Dün akşam gol pozisyonlarında Ç.Rizespor şans faktörünü bir türlü yanına alamadı. İki önemli eksiğe rağmen özellikle ilk devre kanat bindirmelerini başta olmak üzere, ortadan hücum varyasyonlarını bolca yaptığımız bunun yanında Hikmet hoca’nın özellikle sol kanatta İsmael, Eren ve Murat Duruer dönem dönem değiştirerek o bölgeyi üç oyuncuya “devre mülk” yaparak “tapuladığı” ilk 45’de maçın hemen başında Iraklı genç oyuncu İsmael’in kafa şutu direkte patlıyor, konuk Bursasspor ise ilk geliştirdiği olgun atakta bizim defans ham vaziyette yakaladığında açılış golünü kalemize görüyorduk.

Ligde fikstür çekildiği zaman fikstür şansını yanına almak çok önemli bir durum. Bursa takımı bu sezon büyük ölçüde yenilenmiş bir ekip. Bu takım ilk üç deplasman maçından sıfır çekti, ilerleyen haftalarda kadro kalitesinin oturacağı belliydi. Bunun üstüne birde geçen hafta Eskişehirspor maçında yaşanan duygusal olaylar bu takımın oyuncularını ayrı “kamçılayarak” hocaları Ertuğrul Sağlam için var güçlerini ortaya koyma maçı fikstür gereği bizim maç oluyordu. İşte böyle yakalandık Bursaspor’a..

Ligde namağlup yeşil-mavililer eksik kadrosuna rağmen Bursa takıma karşı ilk devre leblebi gibi goller kaçırdı. Özellikle Deniz Kadah iki net pozisyonun üstünü Bursa “kestanesi gibi kerterken”, aynı oyuncu Kweuke’den aldığı kafa pasını altı pasın köşesinden ölümüne kafaya çıktı ve o topu kendi ile filelere Serdar Aziz’in uçan tekmesi ile gönderdi. Buradan maçın hakemi Göçek’e parantez açalım. Hüseyin Efendi inceden inceye kırılma pozisyonlarında doğradı bizi. Deniz’in golü oldu diye, sen nasıl Serdar Aziz’in o tekmesine kırmızıyı bırak sarı bile göstermiyorsun? Yetmedi Bursa ceza sahasında Kweuke’yi biçilirken net penaltı senin aklın nerede? Bunlar ilk devre.. Maç 1-1 devam ederken Orhan Ovacıklı’ya kastı basan Macar Dzsudzsak ‘yi hangi vicdanla sahada tuttun sen! İşte saydığım üç pozisyon hakem taktiri böyle bir şey, sevgili okurlar.. Onun için yıllarca yazar, söylerim Türkiye ligi kirli lig!.. Ağlayana meme çalındığı, üst tarafın son haftalara kadar kopartılmadığı, alt tarafın ise ligde yaramazlık edenlerin ve sahipsiz takımların sezon sonu cezalandırıldığı bir filmi biz her sezon vizyona görmekten bezdik, bazıları ise bezmediler çünkü pasta büyük ve yukarısı böyle istiyor..

Şu bir gerçek ki bizim takım içerde dışarda kontratak futbolu oynayan bir ekip. Bunun nedeni eldeki malzemeden kaynaklanıyor. Fizik gücü yani temas futbolu oynayan bir takımımız var. İçerde oynadığımız Bursa maçıda bunlardan biri olurken, bu maçın özetinde girdiğimiz gol pozisyonlarında şansızlığın içine edeyi mi başköşeye yazıyorum... Konuk Yeşil-beyazlı ekip özellikle orta sahası ayağa pas yapan bir takım. Transferde yağmalanan yeşil-beyazlı ekip dışardan bastı parayı kaliteli topçular aldı. Özellikle transfer mevsiminde bizimde gündemimizde olan ve Rize’yi beğenmeyen Çek Necid kaliteli oyuncu. İşte böyle kaliteli ayakları izlediğin zaman insanın “ağzının suyu” akıyor. Niye akmasın ki! Birde bizim aldığımız ama bir çoğunun forma şansı bulamadığı, bulanında ne mal olduğunu yani kalitesizliğini gördükten sonra..!


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın