KÜNEFENİN PEYNİRİ GİBİ DAĞILDILAR!

 

İçerde alınan ağır Fenerbahçe yenilgisi öncesine kadar mutfaktaki şef elindeki malzemenin “şerbetini” iyi verdi, Allah var yukarda…

Anlaşılan o ki, Erciyes galibiyeti sonrası açılan puan farkı hem hocaya, hemde futbolculara büyük rehavet vermiş.

Milli maç  sonrası "janjanlı" çıktığın Fenerbahçe karşısında "baldır, küldür" oynadığın futbol, yine liglere verilen ara sonrası Başahşehir maçında ortaya konulan oyun bize gösterdi ki; hoca dahil, her telden çalan oyuncu topluluğu ile bu sezonda, sezon başında yazdığım gibi zor bitecek…

Hikmet hoca’nın Başahşehir maçında çıkardığı ilk onbir ve maç içinde yaptığı değişikliklerle birilerine gönderme yaptığını "sağır sultan" bile anladı, gördü. Hele maçın son çeyreğinde stoper Vıera’yı çıkartıp, onun yerine sağanın en kısa boylu oyuncu Kıvanç’ı o bölgeye çekmesi ; Vay anam, vay .. problemin büyüklüğünü bize alenen sundu.. Burada çok büyük bir gönderme var, kime derseniz, tabi ki yönetime derim size..

En yakın rakibine sekiz puan atmanın havası sonrası, futbolcularında son iki maçta ortaya koyduğu performans bana erken tatil rezervasyonu ile bu işi ucuza kapatmakla eş değer geldi!

Ya arkadaş… Bu kulübe yazık değil ?.. Bu yönetime ayıp değil mi? En önemlisi bu taraftarı aptal yerine mi koyuyorsunuz..

Son iki maç bana gösterdi ki, takım yine Şifo zamanında olduğu gibi 3-4 gruba bölündü..

Hikmet hoca yurt dışı seyahatlarını sıklaştırdığı an futbolcu cin gibi hemen salmış..

Hocanın boşluğunda dedikodu yeniden başlamış, kimi transfer peşinde, kimi bu kadar rahatlık olmaz, biraz stres çeksin, primler artsın, kimisi de ;” Madem öyle, işte böylenin” ucuz hesabın altına girerek, son iki maçta takım oyunu yerine kendi egosunu sahada bizlere sundu.

Abdullah Avcı yönetiminde İstanbul Başahşehir takımı temiz futbol oynuyorlar. İsimsiz yerli yabancı futbolcu topluluğu altında kafalarında oluşturdukları hedefe kilitlenmişler. Tam bir sistem takımı. Adamların iki defansif ön liberosu Badji ve Mahmut iş birliği sonrası ilk golü kalemizde gördük. Altını kalım kalemle çizeyim;” İki defansif ön libero!"

İkinci golleri tam bir kamere şakası. Zaten alıştık bu tip ucuz goller yemeye, gelenek İstanbul’da da değişmedi. Süper lig takımı bu kadar basit bir gol yer mi arkadaşlar ve sayın hocam?

Size bir şaka daha yazayım ama bu acı bir gerçek.. Yediğimiz üçüncü gol var ya.. Hani oyuna sonradan giren Sedat’ın ayağından. Adam en son golünü ligde beş sezon önce 2010 yılında Antalyaspor – Kayserispor maçında atmış. Bizim takımda oynayanların kafası o kadar bitik ki; Muşlu Sedat bile bize gol attı, beş sene sonra , gerisini siz düşünün..

Tek satır, bizim adımıza maçın en güzeli olayı, golü atan Kwkeue’nin muhteşem sağ ayak dışı ile üst düzey gol vuruşu.

İstanbul’un soğuk havası altında, ciğerlerim saha içinde rüzgârdan şiş şiş olduğu anlarda bende maç bitti bunları yazdım, şimdi kısa keseceğim ve bitireceğim.

Rizespor’un şefi, önümüzde ki sezon anlaşılan o ki masayı donatmaya erkenden başladı. Masada yer alan bir çok malzeme önümüzde ki sezon olmayacak. Özellikle bu sezon künefenin içinde yer alan ve peynir gibi dağılan bir çok oyuncu ile yollar ayrılacak. Şef seneye her şey doğal olacak diyor. Masa zengin olacak diyor, masada bardağı koyacak yer kalmayacak diyor. Bu masayı tamamen ben hazırlayacağım diyor. El yapımı olacak, 2-3 çeşit peynir, köy yumurtası, salam, sucuk, 2-3 çeşit gözleme, mis gibi anzer balı, 2-3 çeşit reçel ve zeytin, taze kızarmış ekmek. Seneye peynirli künefenin tabağına bir kaşık ALGİDA dondurma da gelecek. Sizin anlayacağınız yelpaze çok geniş olacak, yerli ve yabancı ürün yelpazesi..

Şimdi zurnanın zırt dediği yere geleyim ve noktayı koyayım…

Ç.Rizespor A.Ş yönetimi bu malzeme listesini kabul eder mi?

Bence mali disiplin politikası altında çok zor. Geçmişte bir çok örneği karşımızda duruyor. En basiti Mustafa Denizli. Duayen teknik adamın sözleşmesi devam ediyor olmasına rağmen ilişkisi kesildi. Nedeni basit; Mali disiplin….

Yönetim bu zengin listeyi kabul etmez, peki şef Hikmet kabul eder mi? Yönetimin kendisine sunacağı ve hastanelerde çıkan yağsız, tuzsuz yemek listesini Hikmet Karaman kabul eder mi? Bence o da zor.

Fakat belli olmaz, hatırlarsak devre arası transferinde hoca en az beş oyuncu istiyorum demiş, biride kesin stoper olarak haykırmıştı. Gelinen noktada hoca iki oyuncuya razı oldu. Metin Başkanın ikna kabiliyeti üst düzeydedir. Hikmet hoca ise peş peş iki defa "muz kabuğuna" basar mı? Az kaldı onu da mayıs sonunda göreceğiz.


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın