BU FUTBOL HAYRA ALAMET DEĞİL!
Geçen hafta açılış maçında Keçiörengücü karşısında ortaya koyulan futbol Rizespor adına düşündürücüydü. İlk maç aşırı motivasyondan kaynaklanan bir olay dedik ve hayallerle bu futbol gerçekleşmesi mümkün değil diye yazımıza not düşmüştük.
Dün Denizli’de Çaykur Rizespor maalesef futbol adına bir gram üstüne koymadığına şahit olduk. Bu futbol açık söyleyeyim hayra alamet değil!
Bülent Korkmaz hoca transfer döneminde istediği topçuyu gönderdi, istediği topçuyu aldırdı. Burada sorun yok, zaten yıllar boyu buna alışmışız. Asıl sorun Bülent hocanın aldığı futbolcular hepsi aynı tornadan çıkmış, düz oyuncular. Kadro üzerinden yeni yapılan x bir futbolcu için bu oyuncu bize maç alır diyemiyoruz. Bu takımda en yüksek ücret alan ve yeteneği ile Bolasie sana maç alır, bu oyuncu uçağa binmeden iki saat önce son idmanda takır top oynadı gel gör ki 2 saat sonra kalkan uçakta maç kadrosuna alınmadı. Bir diğer oyuncu ise Alper Potuk. Düşün geçen sene tek maçı yok ve bu sene gününde olursa, sakatlık veya başka bir sorunu olmaz ise sana maç alır diyeceğimiz 2. Oyuncu o.
Anlatmak istediği bu sezon başından beri Bülent hocanın inşa ettiği kadro mühendisliği ancak Azaklıhoca’da bir çay alım yeri yapar. Oysa ki bu kadar bir dediği iki edilmeyen ve hedefin direk geldiğin yer olan süper lige geri dönmek olduğu bir takımda mühendislik harikası son derece modern akıllı bina inşa etmek olması gerekiyor diye düşünüyorum. Onun için bu gidiş iyi değil maalesef sevgili Rizesporlu dostlar.
İki takımın mücadelesine bir göz atacak olursak, al birini vur ötekine. İki denk takım. İki denk takım sahada var ama işin rengi öyle değil. Bir tarafta borçla boğuşan ve transfer yasaklı Denizlispor, diğer taraftan bir dediği iki edilmeyen şu oyuncuyu kadroda istemiyorum diyerek 500 bin avro üzerine para verilerek gönderilen bizim takım. İşin bu boyutunu geçtim, ben sahada ki oyuna bakıyorum ve benim canımı iki haftadır bu sıkıyor. Ortada oyun yok, futbol yok, hazırlık maçlarında bir oyun vardı ama lig başladı maalesef Bülent hoca tam olarak ne oynattığını ve oynatmak istediğini bize sunamadı. İşte burada sıkıntı var, bu sıkıntı bence 2 – 3 hafta daha devam eder. Ondan sonra geçen haftada yazdım, inşallah olmaz ama Bülent gider, Yalçın gelir, Ahmet gelir!..
Denizlispor maçının ilk yarısı kısmen ev sahibi takımın üstünlüğü ile geçti. İkinci devre onlar yoruldu biz bastırdık ama tamamen doğaçlama bir oyun yapısı altında. Kanatlardan bir iki gelişen atak ve final pasları berbat ötesi bir Rizespor karşımıza çıkıyor. Bu maçta gözler Hollandalı yeni santrafor Hurk’a çevrildi ama sanırım bu oyuncu Denizli girişinde radar a takılmış olmalı ki bir türlü sahada kendisini göremedik. Aslında bu santrafordan pek bir şey beklememek lazım. Boğuşan bir santrafor değil, kafa hakimiyeti yok gibi, duvar olamıyor, sadece önüne düşerse atar klasik düz santrafor. Bu takımın çok daha iyi baba bir santrafor almalıydı diye düşünüyorum. İlk maç fazla da yüklenmek istemem ama görünen köyde kılavuz istemez, bilmem sizler katılıyormusunuz?
Maçla ilgili bizim adımıza değişmeyen bir diğer unsur ise VAR!
Bu takım bir alt lige düştü hakem camiası bir türlü yakamızı bırakmadı. Süper ligde Rizespor’un maçlarında kadrolu VAR hakemi olan Özgürç Türkalp yine yaptı yapacağını. Alper Potuk’un son dakika içinde attığı ve bana göre nizami olan gol VAR tarafından iptal edildi. Aynı golü Denizli atsa ben adım gibi inanıyorum ki o gole kimse itiraz etmez. Ama bu Rizespor düşmanlığı bitmek bilmiyor arkadaşlar. Lig fark etmiyor, budamaya devam ediyorlar bizi. Başkanlar değişiyor ama fark etmiyor, Allah Rizespor’un yardımcısı olsun. Hele ki 2023 seçimleri her şeye gebe, işte ondan sonra akbabalar tam uçuşur başımıza. Onun içindir ki yılar boyu yazıyorum, bu takıma kalıcı gelir lazım, bu takıma şehirden oluşan futbol aklı lazım, bu takım transferde bir şeyci olması lazım, transferde bir ekol oluşturması lazım, bu takım biran önce alt yapı tesisi kurmalı, sağ olsun onursal Başkan sayın Hasan Kemal Yardımcı döneminde alt yapı tesisinin temeli atılmıştı ve şimdileri harıl harıl çalışıyor. Geleceğimiz onlar olacak.
Ligin ilk haftasında toplanan iki puan. Şampiyonluk mücadelesi veren bir takım maç başı 4 puan ile oynamalı. Bu basit bir anahtar. Keçiörengücü takımını evde mağlup etsek, Denizli deplasman maçı hadi bir puan iyi derim ama 180 DAKİKA içinde bizim takım bunu bize sunmadı. Ligin başları ilk yazımda olduğu gibi şimdilik Bülent hocaya destek verelim, bu takım Samsunspor maçı sonrası lige verilecek olan Milli ara dönüşü bize ne vereceğini son kez NET olarak gösterir. Başkan ve yönetim istekli ama futbolda tek gerçek sahada kaliteli ayağın olması. Bizde maalesef bu yok. Hepsi aynı tip oyuncu, yani bozan, yaratıcı yok. Olana da bence Bülent hoca yapı olarak alerjili! İstiyor savaşan, boğuşan bir takım olsun. Bu takım için en kötü senaryo ligde türbülansa girerse işte o haftalar sıkıntı yaşarız. Geçen sezon Kocaelispor bunu yaşadı ve küme düştü. Bu sezon da 4 takım küme düşüyor aman dikkat beyler. Ligin iki haftası geride kaldı, Bandırmaspor hariç aşağı, yukarı birçok takım aynı seviyede. Bazı takımlar üst düzet transfer yapsa da bu durum kimseyi korkutmasın, bizim adımıza son kez yazayım beni en çok korkutan Bülent hocanın futbol anlayışı. Buna futbol aklı diyelim. Bize bir şey sunmadı. İlk iki hafta geçti, 6. Haftadan sonra inşallah takım oturur birlikte hareket eder, futbol mantalitesi düzelir ise ilk yarının sonunda play – off potası iyi sonuç. Tam tersi bu böyle devam ederse Rizespor taraftarı, şehir sıkıntı yaşamaya devam eder ve bu durumu asla düşmek istemeyiz. Onun içindir ki biraz daha sabır sevgili dostlar, gösterge iyi değil ama biraz daha sabır.
Yorum Yapın