ANKARADA İŞLER ZOR!..
Ankara temaslarımı tamamladım sayılır.
Meclis Başkanımızla görüşebilirsem bu faslı tamamlamış olacağım.
Elde yok avuçta yok Ankaralarda bir başıma didiniyorum.
Aldığım bir duyum üzerine Ankara’ya geldim.
Neydi o duyum?
“Kalkınma Bakanlığı bütçesine Rize Hava Limanı için her hangi bir miktar konulmasa 2016 için hiçbir şey yapılamaz.”
Sayın Vekilimiz Hasan KARAL “bu iş bizden çıktı. Devletimizin işi artık” demesi benim için bir güvence idi ama içim rahat etmedi, olayı yerinde ilgililerle konuşayım istedim.
Birkaç bürokratla görüştükten sonra Sayın Vekilimizle Hasan KARAL beyle buluştuk. Rize ile ilgili hemen hemen her şeyi konuştuk. En başta ve en çok hava limanımızı konuştuk.
Şuna ikna oldum. Hiçbir problem yok… Gerekenler yapılıyor, en üst düzeyde bu mesele takip ediliyor, talimatlar en üst düzeyde verilmiş.
Bundan sonra hava limanımızla ilgili rakamları flan vermeyeceğim.Ama dün okuduğum bir haber üzerine birkaç cümle yazmak zorundayım..
Çünkü yüzde yüze yakın doğru ve kesin rakamlar verdiğimi çıkan bu haber doğruluyor.
Ordu Giresun hava limanı için 600 bin yolcu demiştim 2012 de…
Ne oldu?
2016 iki aylık gerçekleşme 101 bin… 12 ayda 600 bin yolcu eder…
Rize Artvin hava limanı için ne demiştik. 1.000.000
Trabzon hava limanına olan talebin patlaması yolcu sayımızın 1.000.000 dan fazla olduğunu gösteriyor….
Çünkü Trabzon hava limanında 2016 Ocak Şubat döneminde 506 bin yolcu kullanmış…
Bu muazzam bir rakamdır.
Bu rakamı bu noktalara Rizeliler taşımıştır.
Rizeli bu noktada büyük bir sıkıntı çekmektedir.
Turizmden payını alamamaktadır.
Türkiye’ye, dünyaya çok uzak bir il olarak adeta yokluğa mahkum edilmiştir.
Hakkari’den farkımız yok.
Hatta Hakkari hem Türkiye’ye, hem de dünyaya bizden yakındır.
Çünkü Hava limanı var…
Bu vatanın çimentosu Karadenizliler ise demiri Rizelilerdir tek başına.
Aralıksız bu ülkeyi yöneten bir numara ve iki numara Rizelinindir.
Rizelinin hakkının yenmesi mümkün değildir.
Hak ettiğini alması için önünde hiçbir engel yoktur.
Ankara’da bunu görmem çok mutlu etti beni.
Ama yine de uyumamak lazım, meselelerimize sahip çıkmamız lazım, siyasileri gördüğümüz her yerde bitmeyen işleri, başlamayan işleri sormamız lazım.
Çünkü her işte olduğu gibi vilayetlerin yatırım almalarında da kumalar vardır… Çekememezlik, bağnazlık, hep kendine yontma buralarda çok etkili… Bürokrasinin ağır çarklarını aşmak kolay iş değildir.
Koltuğa yapışmış keneler hala devletin işleyişine çomak sokabiliyorlar.
Hak etmiş olman bir şeyi değiştirmiyor bu bürokratların gözünde.
Onların bir tek amacı var. “Yarın bir şey olursa bana asla dokunmasın” mantığı.
Bu yüzden dünyadan geri kaldık zaten.
Rize bu yüzden bir türlü tarihi hamlesini yapamıyor, hak ettiğini alamıyor.
Bu konuya devam edeceğim…
Ankara’dan selam ve sevgilerimle…
Yorum Yapın