TFF Başkanı Yıldırım Demirören, NTVSpor'da canlı yayınlanan "% 100 Futbol Özel" adlı programda Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in gündeme dair sorularını yanıtladı.
Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde yapılan programda TFF Başkanı Yıldırım Demirören, sözlerine sürekli olarak günlük şeylerin tartışıldığını ve bu yüzden istenen seviyelere ulaşılmadığını savunarak başlarken, MHK eski Başkanı Zekeriya Alp'in istifasıyla ilgili, "Zekeriya Alp ile haftada birkaç kez görüşürdük, istifasından haberim yoktu. Dün toplantımız vardı. Tam girerken istifa haberi geldi. Çok üzüldüm. Taraftarsızlığın sembolü kişi bu kararı almamalıydı. Bu kadar samimi ve dürüst bir insanın ayrılması, artık yapacağımız hamlelerin nelere sebep olacağını düşünmemiz gerektiğini gösterdi" dedi.
MHK Başkanı olan Yusuf Namoğlu'nun son derece dürüst ve namuslu bir karakter olduğunu belirten Demirören, şöyle devam etti: "Yusuf Namoğlu da onun kadar dürüst ve namuslu biri. Zekeriya bey, belli dersler çıkarılsın diye istifa etti. Bana haber vermemesinin de kararını değiştirebileceğim sebebiyle olduğunu söyledi. Türk futbolundaki sıkıntılar, herkes iyi niyetli olursa düzelir. Dünyanın neresinde hakem hatası nedeniyle MHK Başkanı istifa etsin istenir? Hakemler hep zan altında kalıyor. Art niyet aranıyor. İspat bekliyoruz. Kanıtlamak zorundayız. Duyumla bu işler olmaz. Ben TFF olarak hakemlerin sonuna kadar arkasındayım."
Hakemlere verilen yanlış kararlardan ötürü çok fazla yüklenildiğini vurgulayan Yıldırım Demirören, bu konuyla ilgili olarak da şöyle konuştu: "Hakemlerimiz aynı anda beyni ve kalbini çalıştırıp cesurca kararını vermeli. Biz hakemlere çok güveniyoruz. Onlara maç iptal yetkisi bile verdik. Bir hakem maçta ortalama 50 düdük çalar. Bazen 70'e kadar çıkabilir. Bu kadar işi yapan kişi futbolcu kadar koşuyor. Biz bir veya iki hata üzerinde kalıyoruz. Çok daha kötü hataları yurt dışında görüyoruz. Ama orada kurallar var kimse hakeme laf edemiyor. Burada herkes hakeme, federasyona yükleniyor. Geçtiğimiz hafta Trabzonspor - Çaykur Rizespor maçında oyuncular ne kadar iyi niyetliydi ve ne kadar güzel bir maç oldu. Biz artık bunları görmek istiyoruz."
"Biz yönetim kurulundan çıkmadan konuştuk, Yusuf Namoğlu'nu aradık ve karar verdik. Listesini de bugün öğrendim. Şu an say deseniz isimleri sayamam. Hiç karışmadım. En kolay şey çalışanı eleştirmektir. En zor şey de çalışanla birlikte sorumluluk almaktır. Ben iddia ediyorum, hakem hocalarını gelin bizle çalışın, yapıcı olalım desek gelmezler. Bizim derdimiz, maç kaybettik, kupaya gidemedik, günlük şeyler. Senelerdir böyle devam ediyor."
Yıldırım Demirören, Federasyon olarak kulüplerin mali yapılarıyla ilgili ciddi kontroller yapılacağını da kaydederken, "Federasyonun seçim yapısı bizi etkilemez. Biz buraya kalıcı olarak gelmedik. Kimseden korkumuz yok. Kafamızı koyduk ortaya. Kriterlerimiz tam olarak oturacak. Makyajlı bütçeleri kabul etmeyeceğiz. Çoğu kulüp borç batağında. Bu kulüplere lisans verip borç batağını büyütmeyeceğiz. Artık kulüpler kanunu mutlaka çıkmalı. Borç ertelemesiyle değil borç vadelendirilmesiyle kurtulabilir ancak. Bu sezon sonundan itibaren mali komitemizin kriterlerine uymayan kulüplerin kaçışı yok. Herkes buna uymak zorunda. Kulüpler Birliği'nde de bu kabul edildi." şeklinde konuştu.
Demirören, yeni belirleyecekleri yabancı kuralının ise gelecek sezondan itibaren geçerli olacağını belirtirken, "Önümüzdeki sezon uygulanacak yabancı kuralı, Ocak ayında açıklanacak. 2015-16 sezonu için geçerli olacak yani. Bu sezon sonuna kadar mevcut kural geçerli olacak. 'Seçim var, Ocak'ta açıklamayalım, yeni gelen istemez belki' dedik ama kulüpler bizden istedi. Fatih Hoca da bu kriterler hakkında çalışıyor. Kurallar çok önemli detaylara sahip olacak. Takımların oyuncu listesini kısıtlamayı düşünüyoruz, 30 oyuncu olabilir mesela. Altyapıdan oyuncu sayısı kriteri olacak." ifadelerini kullandı.
Altyapıyla ilgili yapılan çalışmalarla ilgili sorulan soruya da yanıt veren Demirören, "Almanya'da 2002-2009 arasında 500 milyon avro harcama yapıldı. Futbolcu ders saati idmana gidiyorsa, akşam evinde sınıfından en başarılı öğrenciden ders alıyor. Bu tarz çok ciddi yatırım hamleleri yaptılar. Biz de bunu başlattık. Ama bunu yaymamız lazım. Milli Eğitim Bakanlığı ve TFF birlikte çalışarak bunu geliştirmeli. En önemli yerimiz altyapı ama hepsi hatır için oralara gelmiş isimler. Altyapı hocaları eğitimini almış ve tecrübeli isimler olmalı. diye konuştu.
Demirören, A Milli Futbol Takımı'nın performansıyla da ilgili acımasız eleştiriler yapıldığını savunurken, Volkan Demirel'in yaşadığı olayı da şöyle değerlendirdi: "Milli Takım başarısız olabilir. Brezilya evinde 7 tane yedi. Kimse yuhalamadı. Volkan'ın yaptığı yanlış. Ama ona yapılan da çok büyük ayıp ve yanlış. Volkan'ın orada bırakmaması lazım. Seyirci de milli forma giyen oyuncuya o küfürü, hakareti nasıl yapar? Volkan gitti diye bana haber geldi. Ama ben aşağıya insem takımı sahadan çekerdim. O yüzden "Beni aşağıya indirmeyin. Kimse takımıma küfür edemez." dedim. Volkan'a hak veriyorum. Ama yaptığı yanlış. Hele stattan ayrılması daha yanlış. Bu konu bizim için kapandı."
Passolig uygulamasının detaylarıyla ilgili de bilgi veren Demirören, şöyle konuştu: "Passolig'in şu an satış rakamı 650 bin ama tribüne gelen sayı 120 bin. Konya'da mesela 38 farklı takımın taraftarı almış. Bırakın gelmesinler. İstemediklerimiz gelmesinler. Bunlar gelmeyince asıl taraftar gelmeye başlayacak. İki sene içinde her şey rayına oturacak. Futbolu güzelleştirirsek stat dolar. Sahada, tribünde, yönetimlerde, her yerde güzelleştirmemiz lazım."
Yıldırım Demirören, Hamza Hamzaoğlu'nun Galatasaray'ın başına geçişiyle ilgili süreci de anlatırken, "Buraya gelen her isim kalıcı olmalı. Ama gitmek isteyene de gitme diyemiyoruz. Keşke Hamza ve Tolunay hoca da kalsaydı. Abdürrahim bey bizi aradı. Biz Fatih hocaya sorduk. Onay verdi. Hamza hocaya sorduk, o da istiyorum dedi. Biz de Abdürrahim beyi aradık, hocaya üç gün sonra arkalarını dönmesinler, sahip olmalarını istedik" ifadelerini kullandı.
Haziran ayındaki Federasyon seçimlerinde yeniden aday olup olmayacağı da sorulan Demirören, şu yanıtı verdi: "Ben yapı olarak hiçbir işi yarıda bırakmadım" dedi.
Yorum Yapın