YİĞİT İÇİN O KUPAYI ALIN!
Çaykur Rizespor’da uzun yıllar kaleci Gökhan Akkan’ın gölgesinde kalan kaleci Tarık Çetin bu sezon hem kendi adına birçok maçta kariyer maçı ortaya koyuyor hem de takımını sırtlamaya devam ediyor.
Futbol takım oyunu elbette ama bu sezon oluşturulan kadro, ortaya koyulan oyun bizim adımıza eksi yazıyor. Birçok maçta bireysel ayaklar ve kaleci Tarık Çetin’in olağanüstü kurtarışları yeşil –mavili takımı şimdilik zirvenin eteklerine taşımayı bildi. Bu ne kadar devam eder? .. Ligin bitimine iki hafta var, Göztepe ve Altınordu maçlarında alınacak olan puanlar Rizespor’un ikinci devre yol haritasını çok net belirler gibi gözüküyor. Yeşil –mavili ekip, devre arası transferinde hamurda mayayı tam tutturursa ilk iki şansı olabilir. Tam tersi bu kadro bu puanı aldı, bize bir şey gerekmez, fazla masrafa değmez dedikleri anda telafisi olmayan ikinci devre baş aşağıya gideriz…
Gelelim Tuzla maçına. Geçen hafta komşusu Pendikspor’a son dakika takılıp iki puan kaybetmiştik. Bu tip dramatik skorlar, son dakika puan kayıpları birçok takım için yıkıcı olur. Toparlanması güç olur. Tuzla deplasman maçında da bu yansıdı. İlk yarı iki takımda tempo yapamadılar. Bizim adımıza bu devre Sefa net bir gol pozisyonu es geçti, onların adına çok daha net bir gol şansını Tarık “ben buradayım” diyerek ilk işaret fişeğini yaktı ve gole izin vermedi.
İkinci devre Bülent hocanın takımı ilk dakikalar yüklendi, sağlı sollu gitti ama çoğu boş. Dönen toplar Tuzlaspor için bulunmaz hint kumaşı kalitesinde oldu. En az dört kontra atak tehlikesinde kalecimiz Tarık Çetin rakip takımın siyahi oyuncularına “dur” dedi. Çok soğukkanlı bir maç çıkardı. Kaleci Tarık bu maçta sadece rakip kaleye bir gol atmadı desek yalan olmaz. Takım halinde dağınık bir görüntü veren yeşil –mavili ekipte bu maçta Bolasie eski formundan çok uzak, çok şey beklenilen Sefa Yılmaz artık neredeyse kendisinden beklenen yemeği tencerede yaktı, kokusu çıktı. Santrafor Kubilay bir var bir yok, orta saha Deniz Hümmet’in ayakta duracak hali kalmamış iki stoperden Bahadır birkaç haftadır diğer partneri Emir Han’a nazara daha iyi bir görüntü verirken , kendisinden çok şey beklenen Alper Potuk yorgun, Koray ise savaşmaya devam diyen , her pozisyonda isyan etmeye, gücü ölçüsünde oyunda kalmaya çalışanların başında geliyordu.
Ev sahibi Tuzla takımında “ buda kaçar mı” dediğimiz pozisyonlar ipe dizildi, hepsinde de kaleci Tarık onlara tek başına “dur” dediği anda son 10 dakika içinde yokluktan sağ beke çekilen ve bana göre ikinci devre Rizespor’un sağ bek almasına gerek yok dediğim Maçkalı Emircan müthiş vurdu, topun canı da gol olmak çekti ve harika bir şut ile top filelere kovuştu. Bu gol aslında bu senenin bu haftaya kadar takımın özeti niyetinde. Oyun yok ama bir şekil skor var. Futbolda bu da var.
Gol sonrası Tuzla yine yüklendi ama bu sefer kenar yönetimi geçen hafta oyuna aldıkları Miya ve Papa efendisi yerine hata yapmadan, doğru teşhis ile Ercan sol beke geçti. Alberk öne atıldı ve maç sonu geldi. Bir takımda bireysel olarak birkaç adama bu kadar yük binilmez. Bolaise bitti, Alper uzatmaları oynuyor geriye kaldı kaleci Tarık ama nereye kadar!.. Allahtan devre arası transfer dönemi geliyor, inşallah hata yapılmaz, eksikler tam tespit edilir. Bu işler devre arası transferinde iş olsun diye adam almakla olmaz, pansuman dikişi ile hiç olmaz. Direk cerrahi müdahaleyi yapacaksın, bıçağı atacaksın, yoksa yara dikiş tutmaz benden söylemesi. Siz bakmayın haftalardır Prof. Dr Bülent Korkmaz ameliyata kendi girmiyor, yardımcı narkozcu Mustafa Sarp hoca doktorun yerine ayakta ameliyata giriyor ama nereye kadar? Bakarsınız bir gün bir ameliyatta hasta masada kalır, sonra hasta yakınları hesap sorar aman hoca dikkat!
Neticede yeşil –mavili ekip geçen haftanın kaybını bir başka İstanbul temsilcisi Tuzlaspor karşısında kötü bir futbol karşılığı kalecisi Tarık Çetin’in olağanüstü kurtarışları ve Emircan’ın müthiş golü ile üç puan ile kapatmasını bildi. Kazanan haklıdır. Bu takım neredeyse kısmen bazı maçlarda Bolaise ve Alper, birçok maçta kalecisi Tarık Çetin’in müthiş performansı ile 29 puanı topladı. Bundan sonra taze kan gerekiyor. Başkan ve yönetim gereğini yapacaktır diye umut ediyorum. İçerde temizlik yapılmalı, yattığı yerden para alanlar gönderilmeli, hedef şampiyonluk ise tüm Rizeliler adına “Yeşil Cennet” e uğurladığımız minik Yiğit kardeşimizin adına bu takıma takviye yapın.
Yazımın son bölümünde bir kez daha elim bir kaza sonrası hayatta tutunamayan minik Yiğit’e Allah’tan rahmet, başta ailesine olmak üzere Rizespor camiasına, okul arkadaşları ve öğretmelerine baş sağlığı diliyorum. Allah Rahmet eylesin.. Bu takım senin için bu sezon sonu şampiyon olacak ve o kupa senin mezarının başına gelecek. Güle güle Yiğit “yeşil cennette” vurduğun gol olsun kardeşim..
Yorum Yapın