İshak Alim
“Bu yola çıkarken ne makam para ne de mal mülk düşündüm. Hiçbir hesap
yapmadan sadece gönülden bağlılıkla ve inançla hareket ederek çalıştım ve
bu yönde bir yol çizdim. Çocukluğumdan beri Rize’de eksikleri görüp kendimce fikirler
ortaya koyardım. Şehrime karşı inanılmaz bir hassasiyet ve duyarlılıkla büyüdüm. Rize
için aklım ve kalbim hep daha güzele daha iyiye nasıl ulaşabiliriz şiarıyla yoğruldu. AK Parti
kurulduğu günden bugüne gücünü teşkilatlarından ve milletinin desteğinden almıştır. Tüm
bunlarda elbette Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın etkisi duruşu Rizeli
oluşu çok önemli. Hem Rize’nin hem ülkenin yatırımlarla daha da büyümesine tanık olmak
ve bu büyümeyi sağlayan ekibin bir parçası olmak bir Dünya Lideri ile yan yana yol almak
benim için paha biçilmez... Biz çocukken Dünyayı etkileyen bir olayda acaba Amerika ne
diyecek ya da İngiltere nasıl bir açıklama yapacak diye TV başlarında insanların beklediğini
bilirim şimdi tüm Dünya acaba Recep Tayyip Erdoğan nasıl bir açıklama yapacak diye
bekliyor. Türkiye’yi Dünya’da görünür kılan bir iktidarın ve bu teşkilatın ferdi olmaktan gurur
duyuyorum. ”
İshak ALİM
Kurulduğu günden bu güne
AK Parti teşkilatlarında;
Gençlik Kolları Mahalle
Temsilciliği, Gençlik Kollları
Yönetim Kurulu Üyeliği,
Gençlik Kolları İl Başkanlığı,
Rize Merkez İlçe Başkanlığı,
İl Başkan Yardımcılığı ve
son olarak AK Parti Rize İl
Başkanlığı görevini başarıyla
devam ettiren İshak Alim,
hizmete ve davaya gönül
vermiş tabandan başladığı bu
gönüllü görevini bugünlere
taşıyabilmiş hem AK Parti’nin
hem Rize’nin değerleri
arasında yerini almıştır. Asıl
mesleği mali müşavirlik
olmasına rağmen AK Parti’de
ki görev ve sorumluluklarını
ön planda tutarak şehrine
ve ülkesine katkı sunmaya
devam etmektedir.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Rize Camidağı köyünde 12 Haziran 1980’de dünyaya
geldim. İlkokulu köyümde ortaokul ve liseyi Rize İmam
Hatip Lisesinde tamamladıktan sonra Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun oldum. Recep Tayyip
Erdoğan Üniversitesi’nde Yüksek Lisansımı tamamladım. 2009’da mali müşavirlik ofisimi açtım. Halen mail
müşavir olarak meslek hayatıma devam etmekteyim.
Üç erkek kardeşin en küçüğü benim. Çocukluğum
neredeyse köyde geçti. Annem Meliha Alim babam Sezai Alim.
“Çocukluğumdan beri sokak hayvanlarını hep
sevmişimdir. Belki evde bir hayvanı sahiplenmemiştim ama sokaktaki tüm kediler benim gibiydi.
Özellikle de kedileri çok severdim, bakardım. Halen daha öyledir. Bir gün ilkokul birinci sınıfta, yine
kedilerimle oynaya oynaya okuluma gidiyorum ki
kedinin birden üstüme atlamasıyla yüzümü çizmesi bir oldu. Bayağı derin tırmalamıştı. Ama yine de
kedi sevmekten vazgeçmedim. Özellikle sokak kedileri için ayrı bir hassasiyetim vardır. ”
Gençlik yılları, malum AK Parti öncesi yıllarda ve İmam
Hatip Lisesi’nin de son yıllarıydı. O dönemde ülkemizde
İmam Hatip gençleri dışlanmıştı. Adeta ikinci sınıf vatandaş durumundaydı.
Bunun psikolojisiyle o yılları yaşadık
ama hiçbir şey bizi düşüncelerimizden, hayallerimizden, hedeflerimizden
soğutmadı. O dönemlerde sosyal aktiveler için gençlerin imkanları fazla yoktu. Şu an baktığımızda şehrimizde pek
çok etkinlik alanı var. Gençlerimiz bu
anlamda şanslı. Biz o dönemlerde sınırlı bir Rize’de ve malum durum içinde
okuyorduk. Bizim zamanımızda sosyal
alanda en önemli aktivite futboldu. Ekrem Orhon amatör futbol sahası vardı
hani zemini kum olan, farklı alternatifimiz maalesef yoktu. Bazen de Müftü Mahallesindeki
Çay alım yerinde futbol oynardık. Kısıtlı imkanlar vardı haliyle. Yine de güzel bir çocukluktu.
Üniversiteyi Anadolu Üniversitesi İktisat fakültesinde tamamladım. Sonra RTE Üniversitesinde Yüksek Lisans yaptım. Üniversiteden sonra STK’larda yer almaya başladım. Rize İmam
Hatipliler derneği vardı. Yasaklardan dolayı kuruldu kapandı yıllar içinde… Biz arkadaşımızla
beraber onu tekrar kurduk. Biz hep STK’larda aktif olarak var olduk. Fikirlerimizi ortaya koyduk. Bulunduğumuz ilin şekillenmesi konusunda hep fikirlerimizi ön plana koyduk. O gün bugün hep aynı düşüncede olduk. Etrafıma karşı duyarsız biri değilim. Elimde olmayan bir şey
bu. Aslında hassasiyet.
Babam askerliğini İzmir Narlıdere’de istihkam olarak yaptı. Ağabeyim de aynı yerde yaptı
ben de aynı yerde yaptım. Ortanca ağabeyim de bahriye olarak yapmıştı. Farklı zamanlarda
aynı yerde askerliğimizi yaptık.
Eşim de Rizeli. İki çocuğum var. Kızım Hayrünisa oğlum Osman Taha.
Babanızdan size sizden de çocuklarınıza kalacak en önemli miras nedir?
“Babam, iş yeri açacaksan sakın ha sakın öğlene kadar kimseden para isteme
öğleden sonra ne yapacaksan yap derdi. Sıkıntıdaysan ve para istemen gerekirse
bir gün önceden iste. Alacaklı da olsan paranı almak için insanlara vakit vermelisin
derdi. Bu öğütle büyüdüm ve bugüne kadar da öğlene kadar para alış veriş işine
girmem ben de. Kimseyi ekonomik anlamda sıkıştırmadık ve zor duruma sokmadık.
Babam bu hassasiyeti bize aşılamıştır. ”
Kısa bir süre Rize Belediyesi özel kalem müdürü olarak çalışmıştım. Başka memuriyet hayatım olmadı hep serbest çalıştım. Babam yıllarca ticaretle uğraşmıştı. İstanbul’da ticaret
hayatını geçirmiş ve işini iyi yapan bir ticari aktör olarak bilinir. Ticaret yaparsanız şunu yapın,
bunu yapmayın, şöyle ilerleyin şeklinde tüm ailemize yol göstermiş, bilgiler vermiştir. Babam
benim de ticarette olmamı isterdi. Daha küçükken verdiği şu öğüt hep aklımdadır; eğer ilerde
ticarete atılırsan iş yerin yokuşun ya başında ya da sonunda olsun. Ortada bir yerde olmasın.
Bir işin doğru ilerleyebilmesi için öncesinde o işe değer katacak şeyleri yapmak gerekir. İş
kurayım sonrasına bakarız ile değil kuracağınız işin sonraki adımlarını iyi hesaplayarak yola
çıkılmalı. Babam da bunun için tavsiyelerde bulunurdu.
“Babam okumayı çok severdi. Kitap okurdu, takvim yaprağı görse onu okurdu.
Güzel gördüğü yerleri çizerdi ve saklardı. Güzel bir cümle görse ya da şiir görse
bana verirdi al şunu sen de oku lazım olur.” derdi.
Güvenilmez bu dünyanın şadına
Nazenin ömrünü verme yadına
Mağrur olur aldanırsan tadına
Bu fanilik sana türlü hal eder.”
Hayatınızda bir dönüm noktası oldu mu?
“Bir an gelir büyük bir fırsat sunulur ama hedeflerin ve inancın gereği o fırsatı kabul etmeyebilirsin. Benim için de böyle bir dönüm noktası oldu. İlk fırsatı değerlendirmek yerine inandığım ve sahiplendiğim değerlerin peşinden gitmeyi tercih ettim
ve bu günlere ulaştık.”
Okul bittikten sonra mali müşavirlik stajına başladım. Ama çok istekli de değilim. Mali müşavirlik sınavını bilenler bilir çok zor bir sınavdır. Şükür ilk girişimde kazanmıştım. Stajın yirminci aylarına geldiğimde bir gün ilimizdeki bir kamu bankasının müdürü aradı. İş başvurumun
olduğunu görüşmek istediğini söyledi. Nasıl olur dedim benim başvurum yok ki! Ama Genel
Müdürlükte İK’da kaydım varmış. Bankaya çağırdı, gittim ama benim başvurum yok dedim
müdür beye. Zaten stajıma da 4-5 ay kalmış. Banka da çalışmayı da düşünmüyorum. Hakkımda soruşturma, araştırma, değerlendirme vs yapılmış. Tüm bunlar benim dışımda gelişen
olaylardı. Eğer bunu kabul edersem de stajım da etkilenecekti. Düşünmediğimi söyledim.
Kabul etmedim. Düşünün baba parası ile hayatımı devam ettiriyorum, genç bir stajerim ve
o zamanlar bankada çalışmak da oldukça prestijli ve maddi imkanları iyi bir işti. Üstelik de
devlet bankası. Ama kabul etmedim. Olsaydı belki bambaşka bir yolda olacaktım. O zaman
şöyle düşündüm, hem gençlik kollarındaydım hem stajım tamamlanıyordu hem de bir idealim ve gerçekleştirmek istediğim hayallerim, hedeflerim vardı. Önüme çıkan ilk fırsatta bu
ideallerden hayallerden hedeflerden uzaklaşmayı tercih etmedim.. Çoğu kişi için fırsat olarak
değerlendirilebilecek bu iş imkanı yerine hayallerim için serbest meslekte çalışmayı tercih
ettim.. Pişman değilim iyi ki böyle bir karar vermişim. Bugün içinde bulunduğum konumda
olamayacak, insanımıza, milletimize Rize'mize hizmet etmekten mahrum kalacaktım. Bunların
hiçbiri olmayacaktı o zaman. Hayatımın çok ilginç anılarından bir tanesidir.
Siyaset hayatınız nasıl başladı?
“Ortaokul lise yıllarından beri Rize için etrafımızla ilgili fikirler üretirdim. Rize’ye
neler yapılabilir diye. Bu çocukluğumdan beri gelen bir durumdur. İnsan bulunduğu
yaşadığı yerde kayıtsız kalmamalı bir şeyi güzelleştirmek için derdi olmalı dertlen-
meli ve düzeltebilmeli…
Fikriyle bedeniyle… Hep
bu düşüncede oldum.”
AK Parti’nin kurulduğu
yıllarda bir hareket ortaya
çıkmış ülkenin dört bir yanında insanlar coşkuyla bu
harekete ve lideri Recep
Tayyip Erdoğan’a gönül
vermişti. Biz de gençlik kolları bünyesinde sokaklarda
bayrak takarak, afiş asarak
adım attık bu kutlu davaya.
Sonrasında bir gün partide
oturuyoruz, gençlik kolları
kongresi var ve bana niye
yönetime girmiyorsun diye
söylendi. Biz zaten gönüllü olarak bu işleri yapıyorduk ama yönetimde de olmam istendi ve
sonra gençlik kolları başkan yardımcısı olarak görev aldım. İl Gençlik Kolları Başkanlığı yönetimi ile başladım ve dört yıl sonra gençlik kolları il başkanlığı görevi şahsıma tevdi edildi. Sonrasında Merkez İlçe yönetim kurulu üyeliği ve AK Parti Rize Merkez ilçe başkanlığı... Kısa bir
dönem Rize Belediyesi özel kalem müdürlüğü görevinde bulunduktan sonra AK Parti Rize İl
Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildim ve il başkan vekilliği görevini üstlendim. Uygun görüldü tekrar Merkez İlçe Başkanlığı görevine döndüm. İl Başkanımızın Milletvekili seçilmesiyle İl
Başkanlığı görevine başladım, sonrasında yapılan il kongremiz ile yeninden il başkanlığı onuru
şahsıma tevdi edildi ve bugün şükürler olsun bu kutlu davaya hizmet etme imkanımız devam
ediyor. Elimizden geldiğince enerjimizi ve gücümüzü sadece ve sadece hem davamıza güç
katabilmek ve hemşerilerimiz için sürdürdük.
Unutamadığınız bir anınız var mı?
“Biz AK Parti olarak büyük bir sorumluluk altındayız. Gerçekten nerede bir mazlum varsa orada Recep Tayyip Erdoğan var.”
Rize İl Başkanı denilince konumumuz bambaşka oluyor. Cumhurbaşkanımızın memleketi
sonuçta. Hakikaten gurur verici bir tablo. Geçtiğimiz günlerde AK Parti Eğitim Akademisinde de bahsetmiştim, bir gün Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesine 5-6 yaşlarında bir çocuk
gelmiş. Yanında da sadece babaannesi bulunuyordu. O da torununun aniden rahatsızlanmış
olmasından dolayı perişan olmuş ve ağlıyor. Bize de haber geldi. İlgilenmemiz gerekiyordu.
Neyi var diye araştırdık. Maalesef beyninde tümör varmış. Biz de gittik babaanne yalnız. Elimizden geleni yapacağız, müsterih olun diye konuştuk. Bana kim olduğumuz sordu, haliyle
şaşırmıştı. AK Parti Rize İl Başkanıyım deyince kadın derinden bir oh çekip öyle bir ferahladı ki!
Yalnızlığını çaresizliğini unuttu. Biz nerede hizmet yapıyoruz neredeyiz ve insanlar bize nasıl
güveniyormuş, bunu bize tekrardan hissettirdi. O kadın beni tanımıyor ama AK Parti’yi duyunca o kadar başka oldu ki. Burada da tedavisi yapılırdı ama aile hem bölgemizden değildi
hem de bir miktar tedirgindi. Aynı gün içinde uçak ambulans bakanlıktan geldi ve Rize-Artvin
Havalimanından Ankara Şehir hastanesine sevk edildi. 2001 öncesini düşünün. Her konuda
imkanlar kısıtlıydı. Bir hasta için ambulans uçak Rize Havalimanından hasta sevkiyatı yapıyor. Nereden nereye geldik. Şimdi bizim hastanemizde de bir çok profesör var bu ne kadar
önemli bir şey. Bizim hangi hassasiyetlerle çalışmamız gerektiğinin ve omuzlarımızdaki yükün
büyüklüğünün görülmesi açısından son derece önemli bir örnek olduğu kanaatindeyim.
“Rize-Artvin Havalimanı açılışı Rize tarihinin en büyük açılışıdır.. 80-90 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti açılış. Muhteşem bir şey. Allaha şükür bu organizsyonu
14 mayıs 2022 tarihinde gerçekleştirmek bize nasip oldu.. 14 Mayıs tarihi ayrıca,
Demokrat Part’nin iktidara geldiği bir tarihti. Büyük esere hemşerilerimiz o yüce
gönülleriyle karşılık vermiş oldu. Sayın İlham Aliyev’in o güzel sözleriyle Rizelileri
anlatması. Bu unutulacak bir şey değil. Rize tarihine geçen bu açılışın görev ve sorumluluğunda olmak da gerçekten bizim için çok değerlidir. Esasında AK Parti bizim
için böyle. AK Partiyle geçti hayatımız. 42 yaşındayım ve çok şükür gençlik yaşlarımdan beri hareketin davanın içinde yer aldım. Hemşerilerimizin derdiyle dertlenerek
başladık. Rabbimde nasip etti. Dünya Lideriyle beraber aynı davada yer almak bir
çeşit nefer olmak bambaşka bir duygu.”
Rize’de bu siyasi sorumluluğu almak nasıl bir duygu?
Zorluğu da var kolaylığı da var. Hemşerilerimizin Cumhurbaşkanımıza olan teveccühü
sevgisi zaten malum... Öyle ki Rize’deki seçmenin %38’i AK Parti üyesi. Bu kadar üyesi olan bu
geniş ailenin il başkanı olmak, bir parçası olmak gurur verici... Bu geniş teşkilat ve üye yapımı-
zın dışında hemşerilerimiz de haklı olarak bize gelip taleplerde bulunabiliyor. Görüşmelerimiz
gelen talepler sadece AK Parti mensubiyetle alakalı değil. Bir hemşerimizin derdi varsa talebi
varsa biz elbette ilgileneceğiz. Gönül ister ki bu aile daha fazla büyüsün. Bize daha fazla talep
gelsin. Rize için AK Parti bambaşka bir şey. Rize’de hayali bile kurulamayan yatırımlar AK Parti
sayesinde gerçekleşti. Gidiyorsunuz bir yere hemşerilerimiz daha sık gelin ziyaret edin diyorlar. Ben de diyorum ki; Allah razı olsun şu da olabilirdi niye geldiniz bir daha gelmeyin buraya
da diyebilirlerdi. Ama hemşerilerimiz daha fazla gelin diyor. AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan
sevgisine biz yetişemiyoruz. Sokağa çıktığımızda bizi bu sevgi motive ediyor. Bunun tersi olsa
siyaset yapmak çok zor olurdu.
Hobileriniz nelerdir?
Masa tenisine büyük bir ilgim vardır. En sevdiğim spor faaliyetimdir. O kadar iyi bir oynayıcı değilim ama seviyorum. Futbol tabii ki artık klasik onu da çok seviyorum. Geçen sene haziran ayına kadar futbol oynardım. Aşil tendonu kopunca maalesef artık o da kaldı. Yürüyüşü
de çok severim.
Çocuklarınız, aileniz bu yoğun tempodan etkileniyor mu?
Birlikte fazla zaman geçirememek üzücü bir durum. Yıllar önce bir eğitime katılmıştım.
Kişisel gelişim uzmanı şunu söylemişti. Hayatın merkezine bir nokta koyun ve merkezden dışarıya doğru oklar çıkarın 360 derece olacak şekilde hayatınızda ne kadar yer ettiğini çizin.
İş hayatı, aile, sosyal aktivite, sağlık… Bunların tamamı bitince etrafını çevirin ve bir yuvarlak
oluşuyorsa bu hayatınızın da güzel şekilde devam ettiğini gösterir ama bu yuvarlak olmuyorsa burada bir sıkıntı var demektir. Yani eşit seviyede değilse biri fazla biri az ise sorun var
demektir. Şimdi bakıyorum ki aile kısmında ciddi tavizler vermişiz. Beraber vakit geçireceğimiz aktiviteler azalmış bazen de yok olmuş. Ailemin ve eşimin bu anlamda verdiği destek
yadsınamaz.
Çok nadir de olsa erken eve gittiğimde çocuklar artık şaşırıyorlar. Alıştılar haliyle. Bütün
teşkilat çalışmalarında şunu söylüyorum; bu davaya gönül verenler yüce gönüllü insanlardır.
AK Parti diğer siyasi partiler gibi değil. Biz seçim odaklı çalışmıyoruz. Hemşerimizin bir sıkıntısı varsa oradayız. Hep sahadayız. Mahalle başkanından gençlik ve kadın kolları başkanına
kadar. Sokak temsilcilerimiz bile var. Bununla beraber büyük bir aileyiz. Bu millete hizmettir.
Teşkilat çalışmaları maddi bir karşılık beklemeden gönüllü olarak yapılan bir iştir. Bu fedakarca çalışmaya paha biçilemez. Sadece Rize değil Türkiye’nin her yerinde böyleyiz. Bütün bu
çalışmaları yaparken ailemize, kendimize ayıracağımız zamandan feragat ediyoruz. Bu fedakarlık ne kadarsa ailemizde bize aynı oranda anlayış gösterip bir nevi fedakarlıkta bulunuyor.
Bu özveri çok başka bir duygu. Benim düğünüm oldu iki gün sonra parti toplantım vardı ve
o toplantıya katıldım. Eşimde her zaman anlayışla saygı duymuştur. Bazen eşim de Cumhurbaşkanı şu tempoda çalışıyorsa sizin daha fazla çalışmanız lazım der. Sağ olsun her zaman
destek olmuştur.
Rize’den ayrılmayı düşündünüz mü?
İl Gençlik Başkanı olmadan önce 2008’in başları diye hatırlıyorum. İstanbul’da amcam
vardı o da Muhasebede işiyle uğraşıyordu ben de İstanbul’a gidecektim. Orada işimizi yapacaktık. benim gençlik kolları il başkanlığı sürecim olunca o rafa kalktı. Rize’de devam eden bir
süreç ortaya çıktı.
Elinizde sihirli bir değnek olsa neyi değiştirmek isterdiniz?
“Bizim sihirli değnekten daha güçlü olarak bir liderimiz var zaten. Daha fazlasını
yapıyor, hayallerin ötesine taşıyoruz Rize’yi ve ülkemizi.”
2001 öncesine baktığımızda ellimizde sihirli bir değnek olsa ne yapardınız denilecek her şeyi AK Parti zaten 20 yılda yaptı. Öncesinde Rize için havalimanı diyemezdiniz, OVİT Tüneli
diyemezdiniz, Şehir Hastanesi düşünemezdiniz. Deniz caddedesin de dönüşüm yapacağız
desek sihirli değnek bile fayda etmezdi. Düşünülemezdi.
Şimdi Rize için bir hayalim; Karadeniz sahil yolu Rize şehir içi geçişini güneye yani dağın
arkasına atarak Rize sahilinin yeniden bütünüyle hemşerilerimizin hizmetine kavuşturmak...
Yapılan millet bahçelerine hemşerilirimizin güvenle ulaşmasını sağlamak. İnsanımızın çoluk çocuğun güven altında denize ulaşabildiği bir yapı oluşturulmasını
arzu ediyoruz. Rize sahilinde bir kordon
boyu zaten yapılıyor, oraya güvenle gidilebilecek, şehir içi trafiğin transit trafikten arındığı bir Rize hayalimiz var...
Çaykur Rizespor hakkındaki
düşünceleriniz nelerdir?
“Çaykur Rizespor bu şehrin takımı. İyi günde de kötü günde de tribünleri doldurup takımımıza desteği göstermemiz gerekiyor. Yeşil mavi
bizim vazgeçilmezimiz olmalı.”
İnşallah iyi olur. Sportif başarı önemli
ancak sadece kazandığında değil kaybettiğinde de Rizespor’umuzun yanında yer alan biriyim. . İyi günde kötü günde şehrimizin takımına sahip çıkılması
kanaatindeyim. Eleştirecek bir teknik
bilgiye sahip değilim. Başkana güveniyoruz. İlin gelişmesi ve kalitesi anlamında bizim Süper Lige çıkmamız çok
önemli ama tekrar süper ligde olacağımıza da yürekten inanıyorum. Süper
Lig takımlarının buraya gelmesi Rize’nin
marka değeri açısından da önemli. Bu
takımların şehirde olması bir tarafa onların yöneticilerinin de buraya gelmesi
ayrı bir önem arz eder. Bu yöneticilerin
çoğu yatırım yapan insanlar. Bu açıdan
da çok önemli.
Şunu istiyorum. Bir kesim taraftar
kitlemiz hakikaten yağmur çamur demeden maça geliyor. Bir de takım iyi oynasın üst sıralara tırmansında maça gidelim diyen bir
kesim var. bu kötü bir durum. Yağmur çamurda gelen o insanları tebrik etmek lazım. Mesela,
Samsun maçında o Samsun taraftarlarının coşkusu biz de yoktu. Hem de kendi evimizde.
Tribünler boştu. Samsun taraftarının o heyecanı 90 dakika bitmedi.
RİZELİNİN BAŞARI ÖYKÜSÜ III
YAZARLAR: ALİHAN TELATAR & SELİM DENİZALP
Yorum Yapın