- 100 yıl önce 1. Dünya Savaşı, Osmanlı cihan devletini çok köklü şekilde etkilemişti
- Şu anda Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu`daki anlaşmazlıkların temelinde 1. Dünya Savaşı vardır
- Pazartesi günü Marmara Üniversitesi`nde 1. Dünya Savaşı`nın 100. yılı nedeniyle önemli açıklamalar yapacağım
- Kritik gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz
- Osmanlı Devleti`nin boşalttığı yerlerde yapay, gerçekçi olmayan, petrol odaklı haritalar çizmişlerdi
- Maalesef üniversitelerimiz 100 yıl önceki sürece hak ettiği ilgiyi göstermemiştir
- Irak`ı, Suriye`yi sadece İstanbul kütüphanelerinde araştırsak en iyi uzmanlara biz sahip oluruz
- Ancak bizim şah damarımız kesildi, biz o arşivin dilini bilmiyoruz. Orada George var, ama Ahmet, Mehmet yok
- Üniversitelerimizde tarihle bugünü, bugünle yarını inşa etmeye mecburuz. Bunu yapacak kalitedeyiz.
- Orta Doğu`yu hep karanlık, bataklık olarak gördük, gösterildi. Niçin oraların idaresinde rol oynamadık?
- 1. Dünya Savaşı`ndan sonra statükoya Orta Doğu`ya sırtını dönme vazifesi verilmiş ve bu görevi taşımıştır
- Gazi Mustafa Kemal tarafından bu ülkeye sürekli özgüven aşılanmışken, bazıları 1. Dünya Savaşı`nın ezikliğini taşıyor
- Eğer bu bölgenin tarihi yazılacaksa, bunu Türkiye`deki tarihçilerden daha iyi hiç kimse yazamaz.
- Halep`te, Şam`da Arap, Kerkük`te Türkmen, Erbil, Kobani`de Kürt vatandaşlarımızın akrabaları var
- Orta Doğu`yu bataklığa çevirmek isteyen Şam rejimiyle muhabbet besliyorlar, muhabbetiniz bol olsun
- Kobani bahanedir, asıl amaç Türkiye`yi dize getirme, istikamet çizme gayretidir
- Türkiye`yi `teröre destek veren ülke` olarak göstermek, Türkiye düşmanlarının işidir
- Türkiye, terör örgütlerinin, sokak serserilerinin gösterileriyle istikametini değiştirecek bir ülke değil
- Burası muz cumhuriyeti değil. Bizim huzurumuz bozulmaz ama bunları yapanlar ve maşalarının huzuru çok kötü bozulacak
- Sokaktaki terörist, şımarık serserilerin Kürt kardeşlerimizle uzaktan yakından ilgisi yoktur
- Sokak serserilerine bakıp Kürt kardeşlerimizi itham etmek insanen, vicdanen, imanen yanlıştır
- Benim Kürt vatandaşlarım bu hainlere asla prim vermez yanında durmaz. PKK gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu
- Bu vandallar, PKK ve onun uzantısı parti selam verene sakallı vatandaşlarımıza, başörtülü kardeşlerimize, namaz kılana IŞİD`ci diye alçakça saldırıyor
- İslami değerlere saldırıyorlar, sizin IŞİD`den ne farkınız var, o da terörist sen de teröristsin
- Terörün ve teröristin hepsi kötüdür
- Terörden en fazla zarar gören Kürt kardeşlerimizdir
- Biri Yüksekova, biri Hakkari`de 2 lüks hastane yaptık. Yüksekova`da halkı tehdit ettiler, halk gelemedi
- Genç bir doktor, `Tehdit altındayız` dedi. Doktor, hemşirelere lojman yaptık, öğretmen, emniyete uyguladık
- Ülkenin kendisine hizmet veren doktorunu dahi tehdit ediyor. Şu yapılanı görüyor musunuz?
- Bunlar hangi yüzle milletin karşısına çıkıp da siyaset yapıyor? Bunun neresinde barış var neresinde özgürlük var?
- Bazıları üniversitelerimizi karıştırmak istiyorlar. Üniversitelerimize, asla bu barışa karanlık gölgeleri düşmemeli.
İŞTE CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN`IN RTEÜ`DEKİ KONUŞMASI
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde Akademik Yıl Açılışı’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerimizde tarihle bugünü, bugünle yarını inşa etmeye mecbur olduğumuzu belirterek “Çünkü biz inşa ve ihya ile mecburuz ve bunu yapacak kalitedeyiz” dedi.
Konuşmasında “Bu üniversitede sadece ismim yok, aynı zamanda kuruluşunda da imzam var” diyen Erdoğan “Bugün hem cumhurbaşkanı olarak hem ismimi taşıyan hem de fahri doktora ünvanını gururla taşıdığım üniversitede sizlerle bir aradayım. Ayrıca bu üniversitede sadece ismim yok, aynı zamanda kuruluşunda da imzam var. Bununla da ayrıca iftihar ettiğimi beliretmek isterim. 2006 yılında üniversitemizi kurduk üniversitemiz Karadeniz bölgemizin ve Türkiye’nin gerçekten çok önemli eğitim kurumlarından biri konumuna yükseldi” ifadelerini kullandı.
Dünyanın ve bölgemizin son derece önemli ve kritik gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçtiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Aslında bu kritik döneme 1. Dünya Savaşı’nın 100. Yıldönümü’nde şahitlik ediyoruz. 100 yıl önce 1. Dünya savaşı o dönemde Osmanlı Cihan Devleti’ni çok köklü bir şekilde etkilemişti. Sonucunda da Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulmuştu. Yani 1. Dünya Savaşı’ndan en fazla etkilenen bizler olduk. Savaşın sonuçları o günlerle sınırlı kalmadı. Savaş 1918 yılında bitmiş olmasına rağmen etkisi ve sancısı bugünlere kadar devam etti. Balkanlarda, Kafkasya’da, Ortadoğu’da var olan hemen tüm krizlerin ve anlaşmazlıkların temelinde 1. Dünya savaşı vardır. Filistin Meselesi, Irak ve Suriye Meselesi, Lübnan’da zaman zaman ortaya çıkan sorunlar, şuanda Yemen Meselesi, Kuzey Afrika’da, Balkanlar’da zaman zaman ortaya çıkan krizler 100 yıl önce başlayan bu savaşa aittir. Egemen güçler gelmiş Osmanlı Devleti’nin topraklarını parçalamış, Osmanlı Devleti’nin boşalttığı alanlara da yapay gerçekçi olmayan petrol ve çatışma odaklı sınırlar çizmişlerdir. Ortadoğu haritasında sınırlara baktığınızda sınırların cetvelle çizildiğin görürsünüz. Ne yazık ki cetvelle çizilen o sınırlar yüzyıl boyunca bölgede akan kanın ve gözyaşının da kaynağı olmuştur.”
“BİZİM ŞAH DAMARIMIZ KESİLDİ”
Bölgedeki Irak ve Suriye Meseleleri’nde olduğu gibi İsrail-Filistin Meselesi’ni dünyada bizim kadar anlayabilecek (Osmanlı’nın varisi olarak söylüyorum) başka bir millet olmadığını ifade eden Erdoğan “Bu meselinin tüm belgeleri bizim arşivlerimizde ve kütüphanelerimizde vardır. Ancak ! Bizim şah damarımız kesildi. Biz o arşivin dilini anlamıyoruz. O arşivin dilini bilmiyoruz, arşivlere girdiğimizde orada Geroge var ama Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin yok. Bizim bunu halletmemiz lazım” diye konuştu.
Bir ülkenin önemli bir liderinin kendisine yıllardır Osmanlı Devlet Arşivleri’nin almak istediği yönünde teklifte bulunduğunu kaydeden Erdoğan “Dedim ki biz hepsini bunların veremeyiz. Replika olarak bile veremeyiz. Niye bunların devlet sırrı özelliği var. Bazıları noktasında bazı konularda çalışma yapabiliriz. Ecdad bize öyle bilgiler belgeler bırakmış ki bunların birçoğunu maalesef bizden önce gelen birileri hassasiyetini bilmeden bunları maalesef satmışlar. Zaman zaman bunları bazı yerlerde buluyoruz ve alıyoruz. Kardeşlerim, sevgili öğrenciler üzerimizde, üzerinizde şunu unutmayın tarihi bir sorumluluk var” dedi.
Lübnan sorunlarını yaşarken Lübnan’a bir seyahati olduğunu ve orada yaşadığı bir anısını anlatan Erdoğan “Oradaki muhalefet liderlerinde bir tanesi bana orada bir ifade kullandı, çok manidardır. Yaşadığım için söylüyorum ‘Biz’ dedi ‘Aslında sizin bu arabuluculuklarınızı pek anlamıyoruz’ Niye dedim. Dedi ki ‘Bu işin tek çözümü var. Siz dedeleriniz gibi yapmanız lazım. Osmanlı gibi geleceksiniz, buralardan şöyle bir gelip geçeceksiniz bu işi çözeceksiniz. Bu zat şimdi yine Lübnan’da önemli bir mevkide olan bir zat.Yani şuanda biz böyle olalım havasında değilim ama o siyasi temsilcinin hadiselere, olaylara bakışını anlatmak istiyorum. Şuanda bu asırda bulunduğumuz yıllar içerisinde bu işi yapanlar yok mu ? Afrika’da olanlara bakın,son dönemlerde Ruanda’da, Orta Afrika Cmhuriyeti’nde olanlara bakın. Yaşananları görüyorsunuz, Kırım’da olanları görüyorsunuz. Birçok şeyler yaşanıyor. Kardeşlerim şunun altını çizerek ifade ediyorum; biz bu üniversitelerimizde tarihle bugünü, bugünle yarını inşa etmeye mecburuz. Çünkü biz inşa ve ihya ile mecburuz ve bunu yapacak kalitedeyiz” şeklinde konuştu.
Yorum Yapın